Şevval Demirdöğer Kazazede Seti 3 Kitap CİLTLİ
Şevval Demirdöğer Kazazede Seti 3 Kitap Ciltli
Kazazede 3
Bu fırtına ne kadar güçlü olursa olsun, biz düşmeyeceğiz. Ellerimiz birleştiği sürece kaybolmak yok." Keleş Timi, Tahrir'e bir adım daha yaklaşıp, örgütü bitirmek için planlar yapmaya başlar. Ancak dosyaya giren yeni isimlerle birlikte Kurtuluş Dosyası tahmin edilenden çok daha karmaşık ve tehlikeli bir hal alır. Dosya, Sezin ve Turan Alp’in ilişkisini bir üst seviyeye taşırken, hiç beklenmedik bir anda geçmişle yüzleşmek zorunda kalırlar. Her adımda daha büyük tehlikeler, gizemli düşmanlar ve çözülmesi güç engellerle karşılaşırlar. Zorluklar yalnızca düşmanlardan değil, en yakınlarından da gelir. Artık bazı kararlar alınmalı, zor savaşlar kazanılmalıdır. Fedakârlıklar, derin aşklar, sıkı dostluklar, misafirler, ihanetler, yüzleşmeler ve kayıplar… Sezin ve Turan Alp ise hepsiyle yüzleşmek zorunda kalır… "Sadece ellerimiz yeter mi bizi kurtarmaya
Kazazede 2
Keleş Timi, vatan için sırt sırta verip çatışırken olaylar derinleşmektedir. Artık dosyaya yeni isimler girmiş, düşmanlar artmaya başlamıştır.
Tüm bunlar olurken Sezin ve Turan Alp, aralarındaki çekim ile tutkunun önüne geçemiyorlardır. Birbirlerinden nefret eden yüzbaşı ve üsteğmen olarak başladıkları bu hikâyenin gidişatı değişmiştir. Nefret, aşka yenilmiştir.
Geçmiş kapıyı çaldığında insan saklanmayı değil, savaşmayı seçmelidir. Geçmişin bir şekilde karşılarına çıkacağını ve kapılarını çalacağını bilmeyen Sezin ile Turan Alp, ilk kez nasıl savaşacaklarını bilmiyorlardır.
Kazazede 1
Vatan uğruna baş koymuş, düşmanın yüreğindeki korkunun izahı, acının işaretparmağı olan; ilk kadın özel kuvvetler personeli Üsteğmen Sezin Kaza, iki yıldır Keleş Timi’nin komutanı olarak görev yapıyordu. Ne yaptığını bilen, kendinden emin bir komutan olarak adından söz ettiriyordu. Keleş, ismini başarılarıyla duyurmuş ve düşmanın, ölmeden önce aldığı son nefesindeki nefret olmuştu.
Fakat bir gün, yaptığı küçük hata ile tüm çabaları bir anda başına yıkıldı.
Yaptığı küçük hatanın sonucunda başlarına atanan Yüzbaşı Turan Akkurt, kendisinden önce lakabı geçtiği an yeri titreten bir komutandı. Lakabı gibi bela olan bir kasırgaydı. Soğuk kalbi, acımasız bakışı, kasırgalı öfkesi ile tanınırdı. Girdiği ortama heybetiyle girer, doğrularını kalemsiz kazırdı akıllara.
Ve Sezin'in bildiği tüm doğruları silip kendi doğrularını yazmaya kararlıydı.