Batı İslâm’ı Çok Sevmişti-Batı’nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık

Stok Kodu:
9789750532559
Sayfa Sayısı:
414
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%16 indirimli
262,00TL
220,08TL
9789750532559
515788
Batı İslâm’ı Çok Sevmişti-Batı’nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık
Batı İslâm’ı Çok Sevmişti-Batı’nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık
220.08
Nuray Mert, Batı İslâm'ı Çok Sevmişti-Batı'nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık'ta, tarihsel-siyasal süreçleri göz ardı etmeden, yalnızca Müslümanların yaşadığı topraklarda değil, aksine ve özellikle Müs lümanların yaşadığı topraklar dışında İslâm'ın nasıl İslâmcılığa dönüştüğünü soruyor, bunda Batı'nın rolüneodaklanıyor. Bu çer çevede özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında Nazilerin İslâm'ı siyasette nasıl kullandıklarını; Soğuk Savaş döneminde bir “komü nizmle mücadele” aracı olarak İslâm'a nasıl şekil verildiğini; “tari hin sonu”nda siyasal İslâm'ın seyrini ve son olarak, Arap Baharı'n da İslâm ve demokrasi, “iyi Müslüman”, “kötü Müslüman” kavram larını inceliyor, Batı'nın Müslüman toplumlara bakış açısını, yürüt tükleri İslâm siyasetleriyle izah ediyor.
İslâmcılığın tarihsel seyrini ulus aşırı düzlemde ele alan kap samlı ve titiz bir inceleme…

“[…] İslâmcılık ideolojisinin (daha doğrusu ideolojilerinin), ‘İslâm'ın siyasal dili' değil, dinin tarihsel-siyasal kodlamalardan biri olduğunu dikkate almadığımız sürece, bu ideoloji(ler)in, din referanslı otantiklik iddialarını teyit etmiş oluruz. Diğer bir deyişle, İslâmcılığın ‘din'in/dindarlığın temsili olduğu şeklindeki apolitik tanımı benimsemiş oluruz. Bu çerçevede, İslâmcı ideolojiler, meselelerinin din olduğu iddiası çerçevesinde, kendini mevcut siyasal kavram ve tartışmaların dışında/üstünde takdim ederken, dinî açıdan yürütülen İslâmcılık eleştirilerinin pek çoğu da İslâmcılığı sorgulamayı dinsel/kültürel alana sıkıştırır.”
Nuray Mert, Batı İslâm'ı Çok Sevmişti-Batı'nın İslâm Siyasetleri ve İslâmcılık'ta, tarihsel-siyasal süreçleri göz ardı etmeden, yalnızca Müslümanların yaşadığı topraklarda değil, aksine ve özellikle Müs lümanların yaşadığı topraklar dışında İslâm'ın nasıl İslâmcılığa dönüştüğünü soruyor, bunda Batı'nın rolüneodaklanıyor. Bu çer çevede özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında Nazilerin İslâm'ı siyasette nasıl kullandıklarını; Soğuk Savaş döneminde bir “komü nizmle mücadele” aracı olarak İslâm'a nasıl şekil verildiğini; “tari hin sonu”nda siyasal İslâm'ın seyrini ve son olarak, Arap Baharı'n da İslâm ve demokrasi, “iyi Müslüman”, “kötü Müslüman” kavram larını inceliyor, Batı'nın Müslüman toplumlara bakış açısını, yürüt tükleri İslâm siyasetleriyle izah ediyor.
İslâmcılığın tarihsel seyrini ulus aşırı düzlemde ele alan kap samlı ve titiz bir inceleme…

“[…] İslâmcılık ideolojisinin (daha doğrusu ideolojilerinin), ‘İslâm'ın siyasal dili' değil, dinin tarihsel-siyasal kodlamalardan biri olduğunu dikkate almadığımız sürece, bu ideoloji(ler)in, din referanslı otantiklik iddialarını teyit etmiş oluruz. Diğer bir deyişle, İslâmcılığın ‘din'in/dindarlığın temsili olduğu şeklindeki apolitik tanımı benimsemiş oluruz. Bu çerçevede, İslâmcı ideolojiler, meselelerinin din olduğu iddiası çerçevesinde, kendini mevcut siyasal kavram ve tartışmaların dışında/üstünde takdim ederken, dinî açıdan yürütülen İslâmcılık eleştirilerinin pek çoğu da İslâmcılığı sorgulamayı dinsel/kültürel alana sıkıştırır.”
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 220,08    220,08   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat