Büyük Saatin Vuruşu

Stok Kodu:
9786059954792
Sayfa Sayısı:
214
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-01
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Kategori:
%22 indirimli
181,00TL
141,18TL
Taksitli fiyat: 1 x 141,18TL
Stokta var
9786059954792
481866
Büyük Saatin Vuruşu
Büyük Saatin Vuruşu
141.18

Siir ve anlati iliskileri, modern edebiyatin en sorunlu alanlarindan biridir. Türkiye'de modernist siirin anlatiya mesafeli oldugu, modernist bir siirde anlatisalligin bulunamayacagi yönünde çok yaygin bir kanaat var. Bu kanaate göre modernist siir, insan duygularini en az sözcükle disa vuran siirdir. Oysa Türk siirinde gerçek anlamda modernist diye nitelenebilecek ilk hareket olan Ikinci Yeni'ye mensup sairlerin hiç de en az sözcükle yalnizca duygularini aktardiklari söylenemez. Aksine, hemen hepsinin uzun siirler yazdigi, siirlerinde çok fazla sözcük kullandiklari ve anlatisalliktan kaçinmadiklari ortadadir. Örnegin Turgut Uyar, çogu birer anlati olarak okunabilecek siirler yazmistir. Siir ve anlatinin iç içe geçtigi bu siirler, onun az sözcükle yazmayi amaçlayan saf siir anlayisina hiç de yakin durmadigini açikça gösterir. Türkiye'deki modernist siir algisi ile Ikinci Yeni pratigi arasindaki bu çeliski, bizi basta modernizm ile anlatisallik arasindaki iliski olmak üzere pek çok kavram ve sorunu yeniden sorgulamak zorunda birakmistir. Siir ve anlati iliskilerini Turgut Uyar örnegi üzerinden inceleyen bu kitap, siirdeki anlatisallik sorununu tartismakta ve Uyar'in basta Dünyanin En Güzel Arabistani olmak üzere siir kitaplarinda “imgesel gerçekçilik” diye nitelenebilecek bir anlayisla hayati nasil anlatisallastirdigini göstermektedir.

Siir ve anlati iliskileri, modern edebiyatin en sorunlu alanlarindan biridir. Türkiye'de modernist siirin anlatiya mesafeli oldugu, modernist bir siirde anlatisalligin bulunamayacagi yönünde çok yaygin bir kanaat var. Bu kanaate göre modernist siir, insan duygularini en az sözcükle disa vuran siirdir. Oysa Türk siirinde gerçek anlamda modernist diye nitelenebilecek ilk hareket olan Ikinci Yeni'ye mensup sairlerin hiç de en az sözcükle yalnizca duygularini aktardiklari söylenemez. Aksine, hemen hepsinin uzun siirler yazdigi, siirlerinde çok fazla sözcük kullandiklari ve anlatisalliktan kaçinmadiklari ortadadir. Örnegin Turgut Uyar, çogu birer anlati olarak okunabilecek siirler yazmistir. Siir ve anlatinin iç içe geçtigi bu siirler, onun az sözcükle yazmayi amaçlayan saf siir anlayisina hiç de yakin durmadigini açikça gösterir. Türkiye'deki modernist siir algisi ile Ikinci Yeni pratigi arasindaki bu çeliski, bizi basta modernizm ile anlatisallik arasindaki iliski olmak üzere pek çok kavram ve sorunu yeniden sorgulamak zorunda birakmistir. Siir ve anlati iliskilerini Turgut Uyar örnegi üzerinden inceleyen bu kitap, siirdeki anlatisallik sorununu tartismakta ve Uyar'in basta Dünyanin En Güzel Arabistani olmak üzere siir kitaplarinda “imgesel gerçekçilik” diye nitelenebilecek bir anlayisla hayati nasil anlatisallastirdigini göstermektedir.
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 141,18    141,18   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat