Sikke-i Tasdik-ı Gaybı (Büyük Boy)

Stok Kodu:
9799756438601
Sayfa Sayısı:
587
Basım Tarihi:
2008-01
Kategori:
%28 indirimli
380,00TL
273,60TL
9799756438601
570509
Sikke-i Tasdik-ı Gaybı (Büyük Boy)
Sikke-i Tasdik-ı Gaybı (Büyük Boy)
273.60

Risale-i Nur, Kur'an ayetlerini mana yönünden açiklamasiyla tefsir ilmi içinde degerlendirilirken; zamanin inanç ve ahlak gibi problemlerini tartismasi açisindan da kelam ilmi çerçevesinde degerlendirilmektedir. Müellifin kendisi bu iki hususu risalelerinde belirtmistir.Risale-i Nur, konulari ele alis tarzi, muhtevasindaki derinligi ve kapsamliligi birçok kesimin yogun ilgisini çekmistir. Bir yandan yurt içinde ve disinda çesitli halk kesimleri tarafindan okunmakta ve diger yandan hakkinda uluslararasi sempozyumlar düzenlenmekte ve birçok akademik makale ve tezlere konu olmaktadir.Mesela bunlar arasinda çagdas düsünürlerden Fasli Prof. Dr. Taha Abdurrahman, Risale-i Nur'un düsünce dünyasinda yaptigi büyük devrimden söz ederken, onun diger yönlerinin yaninda bu yönünün de kayda deger olduguna dikkat çekmektedir:"Bazi Batili filozoflar, her seyin merkezine akli aldilar ve sadece aklin ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, Incil ve Kur'an gibi semavi kitaplari ve temsil ettikleri dinleri de aklin etrafinda dönen diger esya arasina katarak, akli sistem içinde onlara bir tanim getirdiler. Yani, tipki eski insanlarin dünyayi sabit sanip günesin de onun etrafinda döndügünü tevehhüm ettikleri gibi, akli sabit kabul ederek semavi kitap ve dinleri onun etrafinda gezdirdiler."Iste Bediüzzaman, Risale-i Nur'la düsünce dünyasindaki bu gidisati olmasi gereken mecraya çevirdi, tipki ilim dünyasinda Kopernik'in yaptigi gibi. Nasil ki Kopernik, 'Dünyanin sabit, günesin onun etrafinda döndügü seklindeki eski görüsü ortadan kaldirip; onun yerine, dünyanin hem kendi etrafinda, hem günesin etrafinda döndügünü' ispat etti; Bediüzzaman da Risale-i Nur'la düsünce dünyasinda buna benzer bir inkilap gerçeklestirdi: 'Insanin düsünce dünyasi sabit olamaz. Düsünce dünyasi hem kendi ekseni etrafinda döner, hem de vahiy günesinin etrafinda döner' diyerek insan düsüncesinin olmasi gereken asil yerini tespit etmis, akli yalnizlik ve karanliktan kurtararak aydinlatmis ve rahatlatmistir."Ayrica Risale-i Nur, bir Kur'an tefsiri olmasi itibariyle, aklin yani sira, kalb, ruh ve diger bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakin bütün boyutlarina isik tutmakta ve bir çok sosyal probleme çözümler sunmaktadir. Ancak onun bu ve benzeri daha bir çok meziyetini en iyi sekilde anlamanin yolu her halde onu açip bizatihi okumak ve yasamakla olur. Iste bu sebeple sizi Sikke-i Tasdik-i Gaybi ile basbasa birakiyoruz.(Tanitim Bülteninden)

Risale-i Nur, Kur'an ayetlerini mana yönünden açiklamasiyla tefsir ilmi içinde degerlendirilirken; zamanin inanç ve ahlak gibi problemlerini tartismasi açisindan da kelam ilmi çerçevesinde degerlendirilmektedir. Müellifin kendisi bu iki hususu risalelerinde belirtmistir.Risale-i Nur, konulari ele alis tarzi, muhtevasindaki derinligi ve kapsamliligi birçok kesimin yogun ilgisini çekmistir. Bir yandan yurt içinde ve disinda çesitli halk kesimleri tarafindan okunmakta ve diger yandan hakkinda uluslararasi sempozyumlar düzenlenmekte ve birçok akademik makale ve tezlere konu olmaktadir.Mesela bunlar arasinda çagdas düsünürlerden Fasli Prof. Dr. Taha Abdurrahman, Risale-i Nur'un düsünce dünyasinda yaptigi büyük devrimden söz ederken, onun diger yönlerinin yaninda bu yönünün de kayda deger olduguna dikkat çekmektedir:"Bazi Batili filozoflar, her seyin merkezine akli aldilar ve sadece aklin ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, Incil ve Kur'an gibi semavi kitaplari ve temsil ettikleri dinleri de aklin etrafinda dönen diger esya arasina katarak, akli sistem içinde onlara bir tanim getirdiler. Yani, tipki eski insanlarin dünyayi sabit sanip günesin de onun etrafinda döndügünü tevehhüm ettikleri gibi, akli sabit kabul ederek semavi kitap ve dinleri onun etrafinda gezdirdiler."Iste Bediüzzaman, Risale-i Nur'la düsünce dünyasindaki bu gidisati olmasi gereken mecraya çevirdi, tipki ilim dünyasinda Kopernik'in yaptigi gibi. Nasil ki Kopernik, 'Dünyanin sabit, günesin onun etrafinda döndügü seklindeki eski görüsü ortadan kaldirip; onun yerine, dünyanin hem kendi etrafinda, hem günesin etrafinda döndügünü' ispat etti; Bediüzzaman da Risale-i Nur'la düsünce dünyasinda buna benzer bir inkilap gerçeklestirdi: 'Insanin düsünce dünyasi sabit olamaz. Düsünce dünyasi hem kendi ekseni etrafinda döner, hem de vahiy günesinin etrafinda döner' diyerek insan düsüncesinin olmasi gereken asil yerini tespit etmis, akli yalnizlik ve karanliktan kurtararak aydinlatmis ve rahatlatmistir."Ayrica Risale-i Nur, bir Kur'an tefsiri olmasi itibariyle, aklin yani sira, kalb, ruh ve diger bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakin bütün boyutlarina isik tutmakta ve bir çok sosyal probleme çözümler sunmaktadir. Ancak onun bu ve benzeri daha bir çok meziyetini en iyi sekilde anlamanin yolu her halde onu açip bizatihi okumak ve yasamakla olur. Iste bu sebeple sizi Sikke-i Tasdik-i Gaybi ile basbasa birakiyoruz.(Tanitim Bülteninden)
Iyzico ile güvenli ödeme
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 273,60    273,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat